top of page

LYRICS

Başka Bir Alem

yeryüzünde dolaşasın bozkırlarda ovalarda
ağaçların yaprakların hayvanların yakınında
kayaların arasında hisset yanan ateşleri
çöllere git de gör tek bir ufuk çizgisini

diyeyim sana başka bir alem
vereyim sana başka bir alem

bulasın kaynakları fışkıran pınarları
takip et nehirleri balıklarda azmakları
denizlere ulaşınca batır çıkar adaları
gelir sesi derindedir okyanusun masalları

diyeyim sana başka bir alem
vereyim sana başka bir alem

gökyüzüne çık bir bak bulutların

içine gir
minicik dertler kısacık yollar
yıldızlara doğru git karanlıkta aydınlıklar
taklalar atarak süzülerek uçarak

diyeyim sana başka bir alem
vereyim sana başka bir alem

Bir sana bir de bana 

One for you and one for me
bulutlarin ustunden
biraktim ben kendimi
sonunu dusunmeden
duygular sarinca beni
gizlice tuttum elini
yuzune baktim usulca
gozlerin fisildadi ah
mutlulugu yavasca
ciceklerin kokusu
dalgalarin sarkisi
ruzgarin fisiltisi
bir sana bir de bana
bahcede hanimeli
gokyuzunde yildizlar
yagmurun narin sesi
simdi bir anlami var
ask nasil da kirilgan
sus dedim ama olmadi
kalbimden ismin gecti ah
kimseler duymadi
ciceklerin kokusu
dalgalarin sarkisi
ruzgarin fisiltisi
bir sana bir de bana

Pırasa / Leek
ilik ilik taze taze
tane tane yemyesil
bu dunyada iki turlu insan var
pirasa sevenler ve pirasa sevmeyenler
bu dunyada iki turlu insan var
anlamayanlar ve anlayanlar
pirasa pirasa
mmmh lezzetli
pirincli pirincli tatli tatli
bu dunyada iki turlu insan var
et yiyenler ve et yemeyenler
bu dunyada iki turlu insan var
goremeyenler ve gorebilenler
pirasa pirasa
nefis zeytinyagli
limonlu mis gibi
bu dunyada iki turlu insan var
guzelligi tadanlar ve tadamayanlar
bu dunyada iki turlu insan var
sevmesini bilmeyenler sevebilenler
pirasa pirasa

The Little One

anası hamile kaldığı zaman
babası ona bu türküyü yaktı
dünyaya gelmeden dinlemeye başladı
küçücük kalbi bu müzikle attı

his mother was pregnant with him
when his father wrote this song for him
he first heard it before he came into this world
and his tiny heart beat to its rhythm

karga nasıl öter gak gaak
fil nasıl ses yapar viiii viiiiiiii
köpek nasıl konuşur hav hav hav
at nasıl kişner hiiiiiiiiiiiii

how does a crow sing, caw caaw
how does an elephant make a sound, squeak squeak
how does a dog speak, bark bark bark
how does a horse neigh, whinneeee

dolunayda doğdu terazi burcu
aynı babası gibi ejderha oldu
uyku bilmez gezmek ister
uçaktan iner dütdüte biner

born under a full moon and a libra
and a dragon just like his father
knows no sleep wants to travel
steps off a plane jumps on a choo choo

çıp çıp çıp yapar
fış fış fış yüzer
yüzündeki gülücükle
kalmaz üzüntü keder
dünyayı çiçek eder

swashes around in the bath
splishes splashes swims along
with a smile on his face
all worries disappear

and the world turns into a flower

Eternal is the Word of Poets
ey sehvet ugruna aski tepenler
yalan ile dolan ile dunya kuranlar
guc ile un ugrunda gozu donenler
hakli haksiz bir gun elbet
elbet bellolur
ben deyim 300 yilda
sen de ellolur
asiklarin sozu kalir
yuru bre hizir pasa senin de carkin kirilir
guvendigin padisahin o da bir gun devrilir
ey iktidarda konup kalanlar
kendini kendinden ustun sananlar
fazla laf ile bombos fikir sacanlar
garibi ezip de gurur duyanlar
hakli haksiz bir gun elbet
elbet bellolur
ben deyim 300 yilda
sen de ellolur
asiklarin sozu kalir

Ufaklık

anası hamile kaldığı zaman
babası ona bu türküyü yaktı
dünyaya gelmeden dinlemeye başladı
küçücük kalbi bu müzikle attı

karga nasıl öter gak gaak
fil nasıl ses yapar viiii viiiiiiii
köpek nasıl konuşur hav hav hav
at nasıl kişner hiiiiiiiiiiiii

dolunayda doğdu terazi burcu
aynı babası gibi ejderha oldu
uyku bilmez gezmek ister
uçaktan iner dütdüte biner

çıp çıp çıp yapar
fış fış fış yüzer
yüzündeki gülücükle
kalmaz üzüntü keder

dünyayı çiçek eder

söylediği ilk kelime meeee
ikisi yanyana meeemee
bu düşkünlük devam etti
anasının kucağından inmek bilmedi

karga nasıl öter gak gaak
fil nasıl ses yapar viiii viiiiiiii
köpek nasıl konuşur hav hav hav
at nasıl kişner hiiiiiiiiiiiii

mutluluk yanından eksik olmasın
sevenlerin senden uzak durmasın
yıllar sonra da hatırla
bu güzel günleri hep anımsa

çıp çıp çıp yapar
fış fış fış yüzer
yüzündeki gülücükle
kalmaz üzüntü keder

dünyayı çiçek eder

gerekli seyler / essential things

soylemek gerek

dinlemek gerek

hem dinlemek hem soylemek

konusmak gerek

dokunmak gerek

opusmek gerek

hem opusmek hem dokunmak

sevismek gerek

gelmek gerek

gitmek gerek

hem gitmek hem gelmek

gorusmek gerek

atlamak gerek

sicramak gerek

hem sicramak hem atlamak

oynamak gerek

dogmak gerek

olmek gerek

hem olmek hem dogmak yasamak gerek

Gariplere Yer Yok

sürüldüm evimden
yurdumdan yerimden

yükledin evimi sırtıma
kaldı hayatım orda
yolları peşime sardın da
sarayın kimin umrumda

söküldüm evimden
yakıldı yorgan

önce rumlar ermeniler
hemen ardından yahudiler
şimdi de kürtler ve romanlar
tahmin et sırada kimler var

sürüldüm evimden
yurdumdan yerimden
yol nelere gizli bilinmez
yorulduk aklımız ermez
sen yakıp savurup yıksan da
anar ağaçlar bizi burda

gariplere yer yok, kilo kilo metreler var

yerimiz diyeli çok olmamıştı
umutlarımız kurumamıştı
hiç kamerasız bir sokakta
sarılsam sana bir kere daha

sürüldüm evimden

özgür ruh / free spiritdort

duvar arasi kapanmaz kisendeki ozgur ruholunce parcalanmaz kibendeki ozgur ruhsevise sevise azalmaz kitendeki ozgur ruhkopyalayarak cogalmaz kigendeki ozgur ruh

blind lemon man

saclari kisacik

5 10 gunluk sakallari

minik minik adimlari

tipir tipir hisir hisir

hasir sepet kolunda

koca ceket ustunde

cuval gibi pantolonu

tutturmus ip ile

taze taze eksi eksi

emelim icelim

sari sari sulu sulu

sikalim keselim

varsa da limonumuzyoksa da limonumuzvarsa da yoksa dalimonlari aliyoruzlimoncu geldikor limoncu geldielmacik kemiklericikik cikik sivri sivrigozleri gokyuzundecukur cukur kipkirmiziayagiyla vura vurakulagiyla duya duyatasinsak mahalledenbulur seni kor limoncu

Istanbul cCocuklari / Kinder Istanbuls

albaner asiaten lasen roma genuesen aleviten
kinder ıstanbuls sind genauso wie ein regenbogen
manch einer besitzt keine schuhe
andere tragen einen goldenen armreif
einer verkauft taschentücher
ein anderer schaut in den himmel
mancher lebt in einem prunkvollen palast
manch anderer bleibt gerade mal auf der straße
etliche ziehen sich klebstoff und farbverdünner rein
manche sind alleine und essen schokolade
kinder ıstanbuls sind genauso wie ein regenbogen
bektaschis europäer jesiden armenier orthodoxen sunniten japaner
kinder ıstanbuls sind genauso wie ein regenbogen
mütter väter und verwandte
kommt mal alle zu euch
seht doch ein einziges mal aus einer anderen perspektive fern
es ist überall habgier gewalt blut sowie waffen und gräueltaten zu sehen
kinder töten dauernd irgendjemanden am pc
kinder ıstanbuls sind genauso wie ein regenbogen
afrikaner juden kurden byzantiner tscherkessen bulgaren muslime engländer anatolier griechen
kinder ıstanbuls sind genauso wie ein regenbogen

Eyvah Dayim Geldi

/ Oh No My Uncle Came
eyvah dayim geldi dayim
senin saklanman lazim
kalk cabuk uzerimden
atla git pencereden
vallahi gorur seni
hemen giyinmen lazim
al cabuk etegini
tut bari sutyenini
bosver simdi giyinmeyi
dayim geliyor dayim
cabuk saklan su dolaba
sesini hic cikarma
aman hic kipirdama
if i love they kill me if i don’t i’m dead
aman guzel bir kiz gordum tutmus yolunu
uzatmis gerdani zalim oy egri telini
geldi gecti bilmem kimin gelini
sorsam oldururler sormasam oldum

aman don beri guzel de yuzun goreyim
gerdanda benine yuzum sureyim
dedi gel yanima da haber vereyim
varsam oldururler varmasam oldum

lyrics-music by neset ertas

Istanbul Cocuklari

/ Children of Istanbul

arnavutlar asyalilar lazlarromanlar cenevizliler alevileristanbul cocuklari tipki bir gokkusagikiminin ayakkabisi yokkiminde altin bilezik varbir tanesi mendil satardigeri gokyuzune bakarkimi yasar sirca konaktakimi kalir anca sokaktabazisi bali tiner cekerkimisi yalniz cikolata yeristanbul cocuklari tipki bir gokkusagibektasiler avrupalilar yezidilerermeniler ortodokslar sunniler japonlaristanbul cocuklari tipki bir gokkusagianalar babalar akrabalarhepiniz kendinize gelintv’nizi bir sefer debaska gozle seyredinher yerde hep kan ve hirssilah siddet vahset varhep birilerini olduruyorbilgisayarda cocuklaristanbul cocuklari tipki bir gokkusagiafrikalilar musevilerkurtler bizanslilar cerkezlerbulgarlar muslumanlaringilizler anadolulular rumlaristanbul cocuklari tipki bir gokkusagi

Zerzevat Adam / Vegetable Man

ustune salcayi saldilar

biberli yaga buladilar

hafif ateste kizarttilar

ama ellerinden kacirdilar

sonra da onu buldular

televizyonun basinda

cilgin bir elmas vardi

artik bakislarinda

zerzevat adam

Efkarlı Yaprak Worried leaf

yillar gecmis anlar eder tekrar

years and moments of the past repeat and repeat

tekrar eder yaprak idrak

they repeat the leaf becomes enlightened

gunes ruzgar yagmur titrer toprak

the sun the wind and the earth trembles

helezonsu gidis nasil berrak

how clear and certain is this spiral movement

bas dondurur yoktur durak

ıt spins your head off it has no stop

her an kivrak coktur kavsak

every single moment of it is agile and full of crossroads

sanma uzak kayip etmek giderayak

do not think loosing everything is far away along the way

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

dalda titrer bekler damarlari artik kurak

the leaf shakes and waits on the branch

ıt’s veins are dry now

doner doner doner alcalarak

ıt spins spins and spins going down and down

ıste toprak iste toprak

here is the earth

here is the earth

curur beden sorma neden neden neden

the body rots do not ask why
why why

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

birles birles birles toprak ile

unite unite unite with the earth

fiskir fiskir uzan goge

squirt squirt forth reach the sky

ruzgar yagmur gunes toprak

the wind the rain the sun the earth

tekrar tekrar tekrar filizlen

sprout out again and again and again

tekrar tekrar tekrar filizlen

sprout out again and again and again

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

efkar efkar efkarli yaprak

worried worried worried leaf

bir sana bir de bana / eine für dich und eine für mich

ıch habe mich von den wolken niedergelassen ohne an das ende zu denken
nachdem die emotionen mich umschlossen haben, habe ich insgeheim deine hand festgehalten
habe dich ganz behutsam angeschaut
deine augen haben mir etwas von glückseligkeit zugeflüstert
der duft der blumen
das lied der wellen
das geflüster des windes
eine für dich und eine für mich
das geißblatt im garten
die sterne im himmel
die zarte stimme des sanft plätschernden regens
es hat jetzt eine bedeutung
wie zerbrechlich die liebe nur ist
sei still habe ich gesagt aber es hat nicht geklappt
mein herz hat deinen namen gerufen aber keiner hat es gehört
der duft der blumen
das lied der wellen
das geflüster des windes
eine für dich und eine für mich

Contact us
Booking & Management

info@babazula.com

Contact with BaBa ZuLa

babazula@babazula.com

arif.babazula@babazula.com 

+90 (533) 169 31 07

Join our mailing list

Never miss an update

Booking Western Europe  

(GER, AT, BE, CH, FR, NL, DK, UK)

info@thijsvandewalle.be

bottom of page